F. Scott Fitzgerald’ın okuduğum ilk romanı Muhteşem Gatsby oldu. Haruki Murakami’nin “İmkansızın Şarkısı” kitabındaki ana karakteri Muhteşem Gatsby’ı tekrar tekrar okuyor, elinden bırakmıyordu. Bu durum beni o kadar meraklandırmıştı ki, “hemen alıp okumalıyım” diye düşünmüştüm ama hemen okuyamamıştım. Şimdi okudum ve ilk blog yazımı bu kitabın yorumu üzerine yazıyorum.
Şöyle başlıyor Muhteşem Gatsby;
“Henüz genç ve toy olduğum yıllarda babam, aklımdan hiç çıkmayacak bir öğüt vermişti bana. ‘Birini eleştirmeye kalkıştığında’ demişti, ‘Bu dünyada herkesin senin sahip olduğun imkanlarla doğmadığını hatırla, yeter!’ “
Ve daha sonrasında Nick Carraway’in ağzından kendisinin
ve Gatsby’nin hikayesini okuyoruz. 1920’lerin Amerikası’nda, zenginlerin
oturduğu ve şehir merkezinden uzak bir muhitte, çılgın ve gösterişli partiler veren
gizemli Gatsby’nin hayat hikayesi yavaş yavaş aydınlanıyor kitap boyunca.
“Amerikan rüyası” düşüncesini eleştirirken; umudun, inancın ve
tutkunun sınırlarına götürüyor. Bir insanın umudunun ne kadar güçlü
olabileceğini, geçmiş özleminden çıkan tutkunun ve aşkın neler yapmaya sebep
olabileceğini gösteriyor.
Gatsby’nin Daisy’e olan tutkusu, Daisy ve kocası Tom’un
umursamazlığı, çılgın partilerde boy gösterip sonradan değişen insanların
ilgisizliği, Gatsby’nin bir çocukken
bile nasıl planlı bir şekilde geleceğini şekillendirmeye çalıştığı; Gatsby’nin
neden “Muhteşem” olduğuna dair işaretlerden oldu Nick için ve benim için.
Ve şu satırlarla son buldu kitap:
“Gatsby o yeşil ışığa, geçen her yıl bizden biraz daha uzaklaşan orgazmik geleceğe inanmıştı. O zamanlar kaçtı elimizden, ama önemli değil – yarın daha hızlı koşacak, kollarımızı daha ileriye uzatacağız.. Ve güzel, aydınlık bir sabah…Böylece asılıyoruz küreklere, geçmişe doğru savrulup dursak da, teknelerimizle akıntıya karşı ilerlemeyi sürdürüyoruz.”
Açıkçası “İmkansızın Şarkısı”ndaki ana karakter gibi tekrar
tekrar okumak isteyeceğim bir kitap olmadı Muhteşem Gatsby. Ama yine de meşhur
Gatsby’nin neden muhteşem olduğunu anlamak için kitabın okunması gerekir diye
düşünüyorum.
Kitabı okuduktan sonra 2013 yapımlı filmi de izledim. Kitaba bu kadar bağlı olan uyarlamalara pek sık
rastlanmaz. Biraz uzun olması ve hemen kitabı okuduktan sonra izlemem
dolayısıyla biraz sıkıldığımı söyleyebilirim. Ama kullanılan müzikler dışında,
iyi bir uyarlama olmuş.
Ek bilgi: (Çevirmenin notlarından) Fitzgerald, romanın
başlığı ile ilgili uzun süre kararsız kalmıştır. İlk başta Kil Tepeleri ve Milyonerler
başlıkları üzerinde durmuştur, daha sonra Trimalchio
West Egg’de, Altın Şapkalı Gatsby, Trimalchio ve Yükseklere Sıçrayan Sevgili gibi başlıklar düşünmüştür. Romanın
yayınlanmasından kısa bir süre önce Fitzgerald, Perkins’ten başlığın Kırmızı Beyaz Mavi Altında şeklinde
değiştirilmesini istemiştir fakat bu talebi için geç kalmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder