Geçtiğimiz yaz Kazuo Ishiguro’nun Beni Asla Bırakma romanını okumuştum. Kitabın tarzı o kadar farklı ve güzeldi ki etkisinden bir süre kurtulamamıştım. Bu yıl ise Kazuo Ishiguro Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Böylece yazarın diğer kitaplarını da okumaya karar verdim. İlk olarak Noktürnler: Müziğe ve Günbatımına Dair Öyküler adlı kitabı okudum.
Öneri: Eğer
isterseniz, kitabın içinde geçen şarkıları derlediğim Spotify listesini şuan yazı
eşliğinde veya Noktürnler’i okurken dinleyebilirsiniz. Ben kitabı okurken
şarkıları dinleyerek devam etmiştim.
Kitabın ismi çok şey vaat
ediyordu. Aslında noktürnün ne olduğunu bilmiyordum. Kelime anlamını
öğrendikten sonra bu bana çok şiirsel geldi ve bu yüzden bana bir şeyler vaat
ettiğini düşündüm.
Noktürn (nocturne); “Gece müziği.”, “İçli, duygulu, romantik anlatımı
olan, özgürce bestelenmiş müzik parçası.”, “Batı müziğinde, geceden
esinlenen ya da geceye çağrışım yapan beste türü.” olarak geçiyor.
Kitapta 5 öykü (Aşk
şarkıcısı, Come Rain or Come Shine, Malvern Hills, Noktürn, Çellistler)
yer alıyor. Bu 5 öykünün hepsi de müzisyenler veya hayatlarında müziğe büyük
yer ayıran insanlarla ilgili. Kimisi hüzünlendiriyor, kimisi eğlendiriyor,
düşündürüyor, kimisinde yarım kalmışlık hissi bulunuyor. Yine de hepsi hoş bir
tat bıraktı bende.
Aşk Şarkısı
“Tony Gardner’ın turistlerin arasında oturduğunu fark ettiğim sabah, bahar Venedik’e yeni yeni geliyordu.”
Çocukluğu annesinin hayranı
olduğu Tony Gardner’ın plaklarını dinleyerek geçmiş Venedik’te bir gitarist,
bir gün onu dinleyen turistlerin arasında Tony Gardner’ı görüp yanına sohbet
için gidiyor. Tony Gardner ise ondan eşi Lindy Gardner’a seranat yaparken eşlik
etmesini rica ediyor. Heyecanla kabul ediyor gitarist; aslında bir finale eşlik
edeceğini bilmeden.
“Olaya nasıl bakarsanız bakın, eski formunu bulsun ya da bulamasın, o her zaman en büyüklerden biri olacak.”
Come Rain or Come Shine
“Emily de benim gibi, eski Amerikan şarkılarına bayılırdı.”
Emily ve Ray üniversitede
müzik üzerine sohbet etmeyi seven iki arkadaştır, Charlie ise Emily’nin o
zamanlar sevgilisi şimdi ise eşidir. Bu 3 arkadaş artık 50’lerine merdiven
dayamıştır. Ray’ın Emily ve Charlie’yi ziyareti, iki eş arasındaki bozukluk,
Charlie’nin Ray’den ricası, Ray’in saçmalıkları, ertelemek, “April in Paris”
eşliğinde geçmişteki yakınlığı hatırlamak…
“Hiç değilse birkaç dakika daha güvendeydik ve yıldızların altında dans etmeye devam ettik.”
Malvern Hills
“Baharı Londra’da geçirmiştim.”
Müzik uğruna eğitimini yarıda
bırakmış ama isteğine ulaşamamış bir adam, Malvern Hills’te bulunan ablasının
yanına gider ve ablasının işletmesinde ona yardım ederken bir yandan da
şarkıları üzerinde çalışır. Hikaye bu adam ile gezgin müzisyen bir çift
arasında yaşananlarla ilgili. Açıkçası diğeri kadar beğendiğim bir öykü olmadı
Malvern Hills.
“Tekrar şarkımı ve dörtlüklerimin arasına bir türlü doğru düzgün yerleştiremediğim geçiş pasajını düşünmeye zorladım kendimi.”
Noktürn
“İki gün önceye kadar Lindy Gardner kapı komşumdu.”
Bir saksafoncu aradığı şöhret
uğruna neler yapabilir ya da sevdiği kadın uğrana. Bu hikayede saksafoncunun
değişimini okuyoruz. İlk hikayedeki Lindy Gardner tekrar karşımıza çıkıyor ve
bu saksafoncunun değişimine tanık oluyor. Eğlenceli bir öyküydü.
“Belki de onun dediği gibi, bir projeye ihtiyacım var ve hayatta bir insanı sevmekten çok daha önemli şeyler olduğunu kabul etmeliyim. Kim bilir, belki de bu dönem benim için bir dönüm noktasıdır ve büyükler ligi beni bekliyordur. Belki de Lindy haklı.”
Çellistler
“Baba filminin tema müziğini öğle yemeğinden beri üçüncü çalışımızdı.”
Müziğini içinde saklayarak
onu koruduğunu düşünen, 11 yaşından beri eline çello almamış, kendini ünlü bir çello
virtüözü olarak tanıtan kadın ile kendisi gibi olduğunu düşündüğü çellocu genç
Tibor’un birbirleriyle olan ilişkisini anlatıyor bu hikaye.
“Eğer meydana tekrar uğrarsa ve ben o sırada çalmıyorsam, herhalde yanına gidip birkaç kelime ederim diye düşünüyorum.”
Not: Alıntılar hikayelerin ilk ve son cümleleridir.
Not: Kitapta bahsi
geçen kitaplar; Jane Austen / Mansfield Park ve Tolstoy / Savaş ve Barış.
Sonuç olarak; hikayelerde hep bir arayış var. Ünlü olma yolunda bir eş arayışı, geçmişi arayış, gelecekte ne olacağını arayış, şöhret arayışı, fark edilme arayışı… Hep bir yarım kalmışlık hissi yarattı, sonrasında neler olduğunu merak ettim bütün hikayelerde. Bu sade hikayeleri keyifle okudum. İçinde geçen şarkıları da keyifle dinledim.
Sevgiler,
Bujo of Books…
Yorumlar
Yorum Gönder